Kenan Evren kimdir?

Kenan Evren, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli isimlerinden biri olarak Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli askerî müdahalelerden birine imza atmıştır. 12 Eylül 1980 Darbesi'nin lideri ve sonrasında 7. Cumhurbaşkanı olarak Türk siyasetine yön veren Evren'in hayatı çok sayıda tartışma ve eleştiriye konu olmuştur. İşte daha detaylı bir bakış:

Eğitim ve askerî kariyer

Kenan Evren, 1917 yılında Manisa'nın Kula ilçesinde dünyaya gelmiştir. Askerî bir kariyer için erken yaşlarda eğitilmeye başlanmış, Maltepe Askerî Lisesi'nden mezun olduktan sonra Kara Harp Okulu'na gitmiştir. 1938 yılında Kara Harp Okulu'nu bitirerek teğmen rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katılmıştır. Askerlik kariyerinde hızla yükselen Evren, Topçu Okulu'nu bitirdikten sonra çeşitli askeri görevlerde bulunmuş ve en sonunda Genelkurmay Başkanlığı'na kadar terfi etmiştir. 1978 yılında Genelkurmay Başkanı olmuş, ardından 1980 yılında 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştirerek Türkiye'yi yıllarca etkileyecek bir dönemin başlangıcına imza atmıştır.

Akdeniz'in doğusunda fırtına uyarısı Akdeniz'in doğusunda fırtına uyarısı

12 Eylül 1980 darbesi

12 Eylül 1980'de Türkiye, iç karışıklıklar, anarşi ve terör olaylarıyla boğuşuyordu. Evren'in liderliğindeki Türk Silahlı Kuvvetleri, bu durumu sonlandırmak adına yönetime el koyarak bir askerî darbe gerçekleştirdi. Evren, darbenin gerekçesini ülkede yaşanan anarşi ve terör olayları olarak sundu. Darbenin ardından tüm siyasi partiler kapatıldı, medya üzerinde sıkı denetimler uygulandı ve binlerce kişi tutuklandı. Darbe yönetimi, halkı "ülke bütünlüğünü korumak" ve "devlet otoritesini yeniden tesis etmek" adına hareket ettiklerini vurguladı.

Devlet Başkanlığı ve anayasa

Evren, darbenin hemen ardından Türkiye'nin Devlet Başkanı oldu ve Millî Güvenlik Konseyi'nin başkanı olarak ülkeyi yönetmeye başladı. 1982'de yapılan referandum sonucu, hazırladığı yeni anayasa kabul edildi ve Evren Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Evren, halktan geniş bir destek aldı ve yeni anayasanın kabul edilmesinde önemli bir rol oynadı. Anayasaya %91,37 gibi yüksek bir oranla onay verilmişti. Bu süreçte Evren, "anarşi ve terörle mücadele" söylemleriyle halkı kendi yönetimini savunmaya teşvik etti.

Cumhurbaşkanlığı ve ikinci dönem

Evren, Cumhurbaşkanlığı sürecinde eğitim ve sosyal kalkınma alanlarında bazı reformlar gerçekleştirmeye çalıştı. Özellikle "Kendi okulunu kendin yap" gibi kampanyalarla eğitim alanında değişiklikler yapmayı hedefledi. Ancak Evren'in cumhurbaşkanlığı dönemi, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli engellerden biri olarak görüldü. Yönetime el koyan askeri darbenin getirdiği sıkıyönetim ve anayasa değişiklikleri, siyasi özgürlüklerin kısıtlanmasına ve muhalefetin baskılanmasına neden oldu.

12 Eylül davası ve yargı süreci

Evren'in 12 Eylül Darbesi'nin ardından suç işlediği iddiaları 2010'lu yıllarda yeniden gündeme geldi. 2014 yılında Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, darbenin ardından yapılan Anayasa değişikliklerinin ve devleti zorla yönetmesinin ardından yargılanmaya başlandı. Mahkeme, Evren ve darbe sırasında etkin rol oynayan diğer askeri liderlere müebbet hapis cezası verdi. Ancak Evren'in 2015'te hayatını kaybetmesiyle dava sona erdi.

Ölümü ve mirası

Kenan Evren, 9 Mayıs 2015'te Ankara'da GATA'da tedavi gördüğü sırada 97 yaşında hayatını kaybetti. Ölümü, Türk siyasetinde ve halk arasında farklı tepkilerle karşılandı. Evren'in mirası, darbenin ve sonrasındaki yönetimin Türkiye üzerindeki etkileri konusunda büyük bir tartışma konusu olmuştur. Birçok kişi Evren'in dönemi boyunca demokratik hakların kısıtlandığını ve halkın özgürlüklerinin ihlal edildiğini savunurken, bazıları da onun darbesini "ülkenin düzenini kurtarmak" adına atılmış bir adım olarak değerlendirmiştir.

Kaynak: Haber Merkezi