Son yıllarda internette "ölü internet teorisi" adı verilen bir iddia hızla yayılmaya başladı. Bu teori, internetin büyük bir kısmının insanlardan ziyade botlar tarafından yönetildiğini ve içeriklerin sahte ya da algoritmalarla üretildiğini öne sürüyor. Peki bu iddia ne kadar gerçekçi?

Ölü internet teorisi nedir?

Bu teoriye göre internet, artık "gerçek kullanıcıların" ağırlıkta olduğu bir alan olmaktan çıktı. Bunun yerine içeriklerin çoğunluğunu algoritmalar üretiyor ve dijital platformlar sahte kullanıcılarla dolup taşıyor. İnternette gördüğünüz yorumlar, sosyal medya etkileşimleri ve haberlerin bir kısmı botlar tarafından üretilmiş olabilir. Bu durum, özellikle büyük şirketlerin ve hükümetlerin, kitleleri manipüle etmek veya yönlendirmek için interneti bir araç olarak kullanmasıyla ilişkilendiriliyor.

Teorinin arkasındaki iddialar neler?


Teoriyi savunanlar, şu noktaların altını çiziyor:

  • Botların artışı: Sosyal medya platformlarında sahte hesapların ve botların oranı oldukça yüksek. Bu botlar, belirli gündemler oluşturmak veya manipülasyon yapmak için kullanılabiliyor.
  • Algoritmaların gücü: Arama motorları ve sosyal medya algoritmaları, kullanıcıların neyi görüp görmeyeceğine karar veriyor. Bu da doğal içerik akışını bozuyor.
  • Dijital manipülasyon: Reklamcılık ve politik kampanyalar, insanların internet davranışlarını kontrol etmeye yönelik stratejilerle dolu.

PARS ALPHA, zırhlı araç teknolojisinde devrim yaratacak PARS ALPHA, zırhlı araç teknolojisinde devrim yaratacak

Teori ne kadar gerçekçi?

Uzmanlara göre, ölü internet teorisi bazı açılardan abartılı olsa da temelinde bazı gerçekler barındırıyor. Botlar, sahte içerikler ve algoritmalar internetin işleyişinde büyük bir rol oynuyor. Ancak bu durumun internetin "tamamen öldüğü" anlamına geldiğini söylemek mümkün değil. Yine de, internette karşılaştığımız içeriklere eleştirel bir gözle bakmak ve doğruluğunu sorgulamak her zamankinden daha önemli hale geldi.