Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde öğrenim gören 22 yaşındaki Rojin Kabaiş’in kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulunmuştu. Genç kadının ölümünün ardından başlatılan soruşturmanın şeffaf ve etkin yürütülmemesi, ailesi ve sivil toplum örgütleri tarafından tepkilere yol açtı. Rojin Kabaiş için, şüpheli ölümünün aydınlatılması amacıyla üniversite kampüsünde bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılanlar, Rojin'in katilinin bir an önce bulunmasını ve soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesini talep etti.
Yürüyüşte anlamlı mesajlar
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda öğrenci, kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş için kampüste bir araya geldi. Yürüyüş, Rojin'in kaldığı KYK yurdundan başlayarak kaybolduğu noktaya kadar sürdü. Yürüyüşün sonunda basın açıklaması yapan Van Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Medine Turantaylak, soruşturmanın şeffaf yürütülmemesini eleştirdi ve “Rojin’in boğulma nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Ancak, boğulma olayının nasıl gerçekleştiği, intihar mı yoksa başka bir müdahale mi olduğu hâlâ netleşmedi. Telefonunun hala açılamaması ve terliklerinin kaybolması gibi delillerin göz ardı edilmesi, soruşturmanın ciddi şekilde ihmal edildiğini gösteriyor” dedi.
Baba Nizamettin Kabaiş'in tepkisi
Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, kızının kaybolduğu geceden itibaren yurttan yeterli ilgi görmediklerini belirterek, “Ben yurda hakkımı helal etmiyorum. Kızım bir gece boyunca yurda gitmedi ve bize haber vermediler. Ne yerde olduğunu ne de kaybolduğunu sorgulamadılar. 17 saat sonra bize haber verdiler. Rojin’e sahip çıkmadılar, borçlusunuz. Rojin için adalet istiyorum, tüm kadınlar için adalet istiyorum” dedi. Baba Kabaiş, üniversite ve yurt görevlilerine yönelik de suçlamalarda bulunarak, “Rojin’in kaybolduğu gece nöbetçi olan güvenlikçiler neredeydi? Onlar da sorumludur. Gençlerimizin, Rojinlerin hayatı tehlikede. Bundan sonra gençlere sahip çıkın!” ifadelerini kullandı.
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz'dan adalet çağrısı
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, kadın cinayetlerine ve şüpheli kadın ölümlerine karşı etkin önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, “Kadın cinayetleri sadece bireysel suçlar değil, aynı zamanda politik ve sistematik cinayetlerdir. Bugün burada Rojin’in sesi olmaya geldik. Bu olayın aydınlatılması, kadın hakları mücadelesi için çok önemli bir adımdır. Kısıtlılık kararının kaldırılmasını ve dosyanın şeffaf bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Adaletin tecelli etmesi için sesimizi duyurun” dedi.
Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum örgütlerinin çağrıları
Yürüyüşe katılanlar, Rojin’in ölümünün yalnızca bireysel bir vaka olmadığını, sistematik bir sorunun parçası olduğunu belirtti. Kadın hakları savunucuları, artan kadın cinayetlerine ve şüpheli kadın ölümlerine karşı toplumsal bir uyanışın gerektiğini vurguladı. “Kadınlara şiddet uygulayan eller kırılsın, failler en ağır şekilde cezalandırılsın” mesajları da yürüyüş boyunca sıkça dile getirildi.